Untitled Document
SU HAKKINDA
Suyun adeta sihirli bir içecek olduğunu herkes biliyor. Sağlıklı ve güzel olmanın, ciltteki ve vücuttaki nemin korunmasının temel koşulu bol su içmek.
NEDEN SUSARIZ?
Susamak, tiroid bezinin ağız yoluyla bize ulaştırdığı bir mesaj olup; sulanmaya ihtiyacın var anlamını taşımaktadır. Ancak bu kişisel ve psikolojik boyutları olan ve kişiden kişiye farklılık gösteren bir ihtiyaçtır. Kimi insanlar günde 2 bardak su içerken, kimilerinin tükettiği su miktarı 2 litre olabilir.
NE ZAMAN SU İÇMELİYİZ?
Çok basit bir şekilde cevaplamak gerekirse; istek duyduğumuz an dememiz mümkün. Bazı bünyelerin suya daha çok ihtiyaç duyduğu, bazılarının da azla yetindiği sıkça rastlanan bir durumdur. En iyi yöntem ise az ve sık, özellikle de yemeklerin hazmedildiği saatlerin dışında içmektir. Ancak güç sarfederken kesinlikle içmemeye çalışın ve karşılaşmalar sırasında sadece suyla ağzını çalkalayan boksörleri düşünün. Eski zamanlarda madenlerde çalışanların da susadıkça bu yöntemi denediği bilinen bir gerçek. Eğer bir defada çok su içerseniz günün birinde böbreklerin iflas etme olasılığı çok fazla. Özellikle sabah yataktan kalkar kalkmaz ve de aç karnına bir bardak su içmek ise tüm organizmayı temizleyerek, toksinlerden arıtıyor. Zinde ve dinç olmayı sağlıyor.
SU ZAYIFLATIR MI?
Elbette hayır. Aynı şey maden suyu için de geçerli. Bir gram bile kaybetme olasılığınız yok. Durmadan su içmenin ve ardından tuvalete gitmenin kesinlikle incelmenize bir katkısı bulunmuyor. Hatta dolaşım sisteminden kaynaklanan ve yaygın bir şekilde selüliti olanların ise fazla su içmekten dolayı şişebileceğini de belirtmekte yarar var. Aşırı su içmenin sonunda vücudun atmakta zorlandığı su, bünyede tutularak ödemlere dahi neden olabilir.
O HALDE NE YAPMALI?
Suyu tatlandırabiliriz. Örneğin hoş kokulu ve dolaşımı hızlandıran bitki çayları denenebilir. Ancak kesinlikle su atıcı ilaçlara ilgi göstermeyin; bu ilaçlar böbrekleri aşırı yorduklarından istenmedik sonuçlarla karşılaşabilirsiniz.
YAZIN KIŞA ORANLA DAHA FAZLA SU İÇMEK GEREKİR Mİ?
Evet kesinlikle yazın daha fazla su içmeliyiz. Özellikle yaz aylarında vücut ısındıkça daha fazla terler ve su kaybeder. Dolayısıyla su stokunu sık sık ve kışa oranla daha fazla miktarlarda yenilemek şarttır.
MADEN SUYU MU YOKSA KAYNAK SUYU MU?
Her su tadına özellikle de içindeki madeni tuzlara ve oligo-elementlere göre diğerlerinden ayrılır. Kaynak suyuyla, maden suyu arasındaki temel fark ise kaynak suyunun sağlık üzerinde özel bir takım etkilerinin olmadığı ve maden suyu gibi değişmez bir içeriğinin bulunmadığıdır. Bununla birlikte maden suyunun kaynak suyuna attığı fark öyle pek ahım şahım sayılmaz ve beslenmeye özel bir katkısı da olmaz.
GERÇEKTEN DE DERİMİZDE BÜYÜK ÖLÇÜDE SU BULUNUYOR MU?
Evet cildimizin yüzde 50 oranında su barındırdığı bir gerçek, ancak bu oran yaş ve cinsiyete göre değişebiliyor. Bebekler için yüzde 80'lere çıkarken, bu oran erkeklerde yüzde 60, kadınlarda ise yüzde 50 civarındadır. Derinin epiderm tabakasındaki su miktarı altderi tabakasına göre iki misli fazla olup, cildin parlak ve ışıltılı görünmesinde başrolü oynar.
BUNUN DIŞINDA VÜCUTTAKİ SUYUN BAŞKA İŞLEVLERİ VAR MIDIR?
Vücuttaki su, herşeyden önce acil durumlarda organizmanın
yıkanmasını sağlayan bir rezervuar olarak devreye girer. Temel görevleri arasında vücut ısısını regule etmek ve cildi sağlıklı tutmak sayılabilir. Bu arada kozmetikçilerin suya neden bu kadar fazla önem verdiği de anlaşılıyor. Son yıllarda üretilen kozmetik ürünlerin içeriklerine bir bakmanız yeterli.
NEMLENDİRME SÜRECİ NASIL İŞLER?
Suyu içinde tüm hücrelerin yıkandığı bir sıvı olarak düşünürsek, su seviyesinin azalması halinde cildin neden kuruyup pul pul olduğunu anlamamız kolaylaşır. Ancak bu pek de sık görülen bir olay değildir. Vücuttaki tüm enzimatik ve immüniter sistemlerin görevlerini yapabilmesi için suya ihtiyacı vardır. Hücreler arası oluşumlar ve antiradikal enzimlerin oluşumu için de yine su gerekli derken, eksikliğinde ciltte gözenekler oluştuğunu da hatırlatmakta fayda görüyoruz.
SU İYİ BİR MAKYAJ TEMİZLEYİCİ OLABİLİR Mİ?
Özellikle yaz aylarında temizleme sütünüz ya da köpüğünüzü kullandıktan sonra bol suyla durulamanız cildinizin tazelenmesini sağlar. Özellikle içinde cildi soymaya yarayan küçük granüller bulunan köpükler cildi hem ölü hücrelerden, hem de tozlardan arındırmak için ideal. Bu tip kremlerin en önemli fonksiyonu, gözeneklerin diplerindeki kirlere kadar ulaşarak, derinlemesine temizlemesi.
Untitled Document
BEYİN FONKSİYONLARI ÜZERİNE ETKİLİ BESİNLER
Beynimiz vücudumuzun küçük bir bölümünü oluştursa da, yiyeceklerle alınan enerjinin yüzde yirmisini harcar. Belirli yiyecekler algılama yeteneğimizi arttırır, daha verimli yapar, daha hızlı düşünmemizi ve dikkatimizi daha iyi vermemizi sağlar.
BELLEK
HAVUÇ:
Hatırlama yeteneğimizi arttırır, çünkü havuç beyin metabolizmasını canlandırır. Bir şey ezberlerken bir ufak tabak sıvı yağlı havuç salatası yiyin.
ANANAS:
Tiyatro sanatçılarının ve müzisyenlerin ihtiyacı olan bir meyvedir. Örneğin uzun bir metin ezberleyebilmek için fazla miktarda C vitaminine ihtiyaç vardır. Ayrıca önemli bir eser halinde element olan mangan içerir.
AVOKADO:
Kısa süreli bellek içindir (Örneğin alışveriş listesini yaparken). Fazla miktarda yağ asidi içerir. Yarım avokado yeterlidir.
MUTLULUK
KIRMIZI BİBER:
Ne kadar acı olursa o kadar iyidir. Aroma maddeleri vücudun kendi mutluluk hormonu endorphinin salgılanmasını hareketlendirir. En iyisi çiğ yenmeli.
ÇİLEK:
Stresi giderir. Lifli maddesi mutluluk verir. Dozu en az 150 gram.
MUZ:
Sırrı serotonin. Bu maddeye beynimizin mutlu olması için ihtiyacı vardır.
ÖĞRENME
LAHANA:
Sinirliliği giderir (tiroit bezlerinin aktivitesini yavaşlattığı için). Daha stressiz öğrenilir (örneğin sınav öncesi).
LİMON:
C vitamininden dolayı canlandırır, algılama yeteneğini artırır. Dil öğrenme kursundan önce 1 bardak limon suyu için.
YABAN MERSİNİ:
Uzun süreli bir öğrenmede ideal bir meyvedir. Beynin kanla daha iyi beslenmesini sağlar.
DİKKAT VERME
KARİDES:
Beyin besinidir. Vücuda önemli omega 3 yağ asitleri sağlar. Dikkat verme süresini daha uzatır.
SOĞAN:
Aşırı yıpranmaya, fiziksel yorgunluğa karşı. Kanı sulandırır, beyin oksijeni daha iyi alır.
CEVİZ, FINDIK, FISTIK:
Konferanslarda, konserlerde, uzun araba yolculuklarında, sinirleri kuvvetlendirirken, beyindeki haber alma maddelerinin oluşumunu hareketlendirirler.
YARATICILIK
ZENCEFİL:
İçerdiği maddeler beynin yeni fikirler üretmesini sağlar. Kan sulandığı için vücutta daha serbest akar, beyin oksijenle beslenir.
KİMYON:
İnsanın aklına birden bir fikir getirtir. İçerdiği uçucu yağlar bütün sinir sistemini uyarır, ancak yaratıcı düşünce şartıyla. Aniden bir fikre, bir buluşa ihtiyacı olan kimyon çayı içmelidir (bir fincana iki tatlı kaşığı dolusu kimyonla).
STRESE KARŞI
Gerginsek ne yaparız?
Bir fincan kahve veya bir kola içeriz. Bu da yetmezse çikolata ve hamburger yeriz. Böylece daha fazla strese gireriz. Besleyici maddelerin eksikliği, çok miktarda kafein ve şeker sinirleri iyice bozar, dahası vücudun savunma sistemini, direncini zayıflatır. Doğru bir beslenme stresli zamanların üstesinden gelmemizde bize yardımcı olacaktır. Bunun için de yanlış alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerekecektir.
Kahvaltı etmeden dışarı çıkmayın.
Sabahları enerji depomuz boştur, beynin akaryakıtı yoktur. Bu yüzden yataktan kalkınca biraz hassas, alıngan, sinirli ve dikkatsiz olmamıza şaşırmamalı. Okul çocukları ile yapılan bir araştırmada iyi bir kahvaltı edenlerin daha verimli oldukları ortaya çıkmıştır. Kahvaltıda karbonhidrat ile protein doğru bir karışımdır. Örneğin kepek veya çavdar ekmeği ile peynir veya yulaf ezmesi ile meyve veya yoğurt. Kahveyi azaltın. Sabahları bir iki fincan kahve uyku sersemliğinizi gidermede yardımcı olur. Fazlası ise sadece kalp çarpıntısına ve huzursuzluğa, daha sonraları da uykusuzluğa yol açmakla kalmayıp hassas insanlarda korkuya ve endişeye de neden olur. Kolalı içkiler de kafein içerir.
Çikolata yerine meyve yiyin.
Arada bir yenen çikolataya bir diyeceğimiz yok. Fakat fazla miktarda şeker kan şekerini altüst eder. Şeker miktarı önce artar, sonra hemen düşer. Sonuçta yorgunluk ve tatlılara karşı istek ortaya çıkar. Buna karşılık meyve veya kepek, çavdar ürünleri organizma tarafından daha yavaş enerjiye dönüştürülür, kan şekerinin dengesi bozulmaz. Sık sık bir şeyler atıştırın. Büyük porsiyonlu ve yağlı yemekler hemen hemen uyku ilacı etkisi yapar. Fazla yağ ayrıca bağışıklık sistemini zayıflatır. Fakat günde bir çok defa yenen birkaç lokmalık bir şey enerjiyi aynı düzeyde tutar. Alkolün olumsuz etkisi. Çok fazla alkol acısını ertesi sabah sadece baş ağrısı ile değil, unutkan ve dikkatsiz olmakla çıkarır.
Sinir besinleri.
Önemli anti-stres maddeleri mineral olarak kalsiyum (süt ürünlerinde, yeşil sebzelerde) ve magnezyumdur (kepek, çavdar, baklagiller, bal kabağı ve ayçiçeği çekirdeği). B vitaminleri grubu aynı zamanda sinir vitaminleri olarak adlandırılır. B vitaminleri ette, balıkta, kepek çavdar ürünlerinde ve koyu yeşil sebzelerde bulunur. Şunu da aklınızdan çıkarmamalısınız; stres vitaminlere ve minerallere olan ihtiyacı arttırır. Bunun stratejisi şudur: bol miktarda antioksidan vitaminler, yani C, E, beta-karotin vitaminleri ve selen. Pratik olarak bunun anlamı: Günde beş kere ufak porsiyonlar halinde meyve veya sebze, her gün zeytinyağı soslu salata ve yulaf ezmesi veya kepek ya da çavdar ekmeği yemektir. Selen kepek ve çavdarın dışında balıkta da bulunur.
Untitled Document
HER DERDE DEVA SÜPER GIDALAR
ADAÇAYI:
Mide ve bağırsak gazlarını giderir. Mide bulantısını keser. Hazım sisteminin düzenli çalışmasını sağlar. Göğsü yumuşatır. Astım hastaları için yararlıdır.
AHUDUDU: Kanı temizler, vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Terletir ve idrar söktürür. Kabızlığı giderir. Vücuda dinçlik verir.
ANASON: Hazmı kolaylaştırır. İştahsızlığı ve yemeklere karşı duyulan tiksintiyi giderir. Mide ve bağırsak gazlarını söktürür. İdrarı arttırır. Öte yandan kusmayı ve ishali keser.
ASMA: Yaprakları ile yapılan ilaçlar kanamayı durdurur. Vücuda kuvvet verir. Sarılığı keser. İshali durdurur.
AVOKADO: Çok kalorili olmasına rağmen içerdiği Glutathion süper bir hücre koruyucusudur, çünkü en iyi antioksidanttır. Antioksidantlar hücrelerin yaşlanmasını yavaşlatırlar ve kanseri önlerler. Tüm meyveler arasında protein bakımından en zengin olanıdır. Bol miktarda E vitamini de içerir. Bu vitamin kalp ve deriyi koruyarak dolaşımı düzene sokar. Ayrıca potasyum ve B6 vitamini de içerir. Kadınlar açısından çok gereklidir.
AYRIKOTU: İdrar söktürür. Böbrek ve mesane taşlarının düşürülmesine yardımcı olur. Buralardaki iltihapları da giderir.
AYVA: İshal ve dizanteriyi keser. Mide ve bağırsakları kuvvetlendirir. İnce bağırsak iltihabını giderir. Kanı temizler. Çarpıntıyı dindirir.
BADEM: Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Böbrek, mesane ve tenasül yollarındaki iltihapları giderir. Baş ağrısı, karaciğer ve böbrek ağrılarını hafifletir.
BAKLA: İdrar yollarını temizler. Böbrek ağrılarını dindirir. Böbrek iltihaplarını giderir. Böbrek kum ve taşlarının düşürülmesine yardımcı olur.
BEZELYE: Taze ve donmuş olarak kullanılabilen bezelye B1, C vitaminleri, protein, lif ve folik asit içerir. Sinir sisteminde sorunları olanlara tavsiye edilir.
BİBER: Mideyi kuvvetlendirir. İştahı açar ve hazmı kolaylaştırır. Kanamaları önler.
BROKOLİ: Kansere karşı bizi koruyan ve ömrümüzü uzatan müthiş bir sebze. Çok miktarda kalsiyum içerdiği için kemik erimesine birebir. Mineral ve demir eksikliğini gideren brokoli, vitamin deposudur. Brokoli tutkunlarında ender olarak bağırsak ve akciğer kanseri görülür, kalp dolaşım hastalıklarına da pek fazla rastlanmaz. Kadınlarda göğüs kanserini önler.
BUĞDAY: Lifli gıdalar sağlıklı bir beslenmenin temelidir. Buğdayın dış kabuklarından elde edilen kepek de, genellikle mısır gevreği türü yiyeceklerle tüketilir. Kepekli buğday unundan yapılan kurabiye vb. bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar ve kabızlığı önler. Buğday tanesinin özü olağanüstü besleyicidir. Vücudun özümsediği kalsiyum, demir ve çinko burada depolanır. Besin değeri, potansiyel olarak yulaf ve mısırdan daha yüksek olan buğday, bağırsak ve rektum kanserini önleyici faktörler içerir. Ama, yulaf ve mısıra kıyasla sindirimi biraz daha zordur.
CEVİZ AĞACI: Yaprakları ve kabuklarıyla hazırlanan ilaçlar kanı temizler, kansızlığı giderir. İshal ve dizanteriyi keser. Verem ve şeker hastalığında hem besleyici, hem de tedavi edicidir. Saç ve elleri boyamakta da kullanılır.
ÇAMFISTIĞI: Bronşit, verem, akciğer hastalıklarının çabuk iyileşmesine yardımcı olur. Ruhi çöküntüyü giderir. Kalp hastalıklarında da faydalıdır.
ÇEMEN: Balgam söktürür. Vücuda rahatlık verir.
ÇİLEK: Körpe ve bol sulu çilekler sistemi temizliyor. Cilt sorunları olanlar için de iyi bir meyvedir. Böbrek, idrar yolları ve bağırsak sorunları için de birebirdir. Ayrıca diş etlerini güçlendiriyor, dişlerdeki tartarı önlüyor, ağız kokularını ve boğaz ağrılarını gideriyor. Çilekte yüksek oranda C vitamini bulunduğu gibi, yüksek tansiyon ve kolesterolü düşüren maddeler içeriyor.
ÇÖREKOTU: İştah açar. Vücuda kuvvet ve dinçlik verir. Hazmı kolaylaştırır. Mide ve bağırsak gazlarını söker. Koklanacak olursa baş ağrısını keser.
DEFNE: Terletir, ateşi düşürür. Vücuda rahatlık verir. İdrar ve adet söktürür. İştah açar. Sinir ağrılarını dindirir.
DENİZ KADAYIFI: Solunum ve hazım sistemi nezlelerini giderir. Vücudu besleyici olarak da kullanılır.
DEVEDİKENİ: Ateş düşürür. Terletir ve vücuda rahatlık verir.
DOMATES: Kanserden koruyucu ve yaşlanmayı zihinsel ve bedensel olarak yavaşlatıcı bir sebze. C ve E vitaminleri içerir. Domates zengin bir potasyum kaynağıdır ve çok az miktarda tuz bulunur. Yüksek kan basıncını düşürmeye yardımcı olur ve vücudun su tutmasını engeller.
DUT: Beyaz dut yaprakları idrar söktürür. Vücutta biriken suyu boşaltır. Aç karnına yenen beyaz dut bağırsak solucanlarını söktürür.
EBEGÜMECİ: Göğsü yumuşatır. Öksürük keser. Mide bulantısı ve kusmaları önler. Ateşi düşürüp vücuda rahatlık verir. Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. Dişeti hastalıklarını tedavi eder.
ELMA: Günde bir elma yemek doktoru evinizden uzak tutar. İki elma yerseniz, kalp ve dolaşım sorunlarına karşı korunmuş olursunuz. Kolesterolü yok eder ve kabızlığı önler. Sindirimi kolaylaştırır. Kokusu rahatlatır ve kan basıncını düşürür. Artrit, romatizma ve gut hastalıklarına karşı da yararlıdır.
ENGİNAR: Kandaki üre ve kolesterolü düşürür. İdrar söktürür. Kandaki şeker miktarını ayarlar. Damar sertliği ve kalp hastalıklarını önler. Böbrekteki kumların dökülmesine yardımcı olur.
FESLEĞEN: Öksürüğü keser. Baş dönmesini durdurur. Arı sokmasında faydalıdır. Ağız yaralarını tedavi eder. Fesleğen kokusu, sivrisinek ve tahtakurusu gibi haşaratları kaçırır.
FINDIK: Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Vücuda kuvvet verir. Nekahat devresinin çabuk geçmesini sağlar.
GELİNCİK: Nefes darlığı, astım ve bronşitte rahatlık verir. Kan tükürme ve kusmayı önler. Yanıkları iyileştirir.
GREYFURT: C vitamini bakımından çok zengindir. Yarım greyfurt günlük C vitamini ihtiyacının yüzde altmışını sağlar. Kolesterol oranını düşüren pektin maddesi bulunur. Kansere karşı koruyucu özellik taşır. İştah açar.
HATMİ: Ağız, boğaz ve dişeti iltihaplarını iyileştirir. Bağırsak iltihaplarını giderir.
HAVUÇ: Haftada beş kere yendiği takdirde Harvard'ın araştırmalarına göre kadınlarda kalp enfarktüsünü, felç tehlikesini yüzde 68 oranında azaltıyor. Günde iki havucun erkeklerde kandaki kolesterolü yüzde 10 oranında azalttığı görülmüştür. Her gün yenen bir havuç da akciğer kanseri tehlikesini yarıya indiriyor. Havuçtaki Beta-Karotin de gözleri yaşlılığın getirdiği görme zayıflığından koruyor ve bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Mide ve bağırsak kanamalarını önler, kansızlığı giderir, anne sütünü arttırır, yüz ve boyun kırışıklıklarını giderir, idrar ve bağırsak gazlarını söktürür, ülserdeki şikayetleri giderir.
ISIRGAN: Dıştan tatbik edildiği zaman iç organlarda biriken kanı çeker. Burun kanamalarını keser. Balgam söktürür.
ISPANAK: Kalp hastalıklarına, felce, yüksek tansiyona, yaşlılığın getirdiği göz hastalıklarına, kansere, hatta psişik rahatsızlıklara karşı da etkili bir sebze.
İNCİR: Bağırsakları yumuşatır. Kabızlığı giderir. Bronşit, öksürük ve boğaz ağrılarında faydalıdır. Enerji verir.
KARANFİL: Mikropları öldürür. Ağrıları dindirir. Sinirleri uyarır. Hazmı kolaylaştırır. Koku giderir. İştah açar.
KEKİK: Bedeni kuvvetlendirir. Hazmı kolaylaştırır. Kalp çarpıntısını keser. Bağırsak iltihaplarını iyileştirir. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardım eder. Kandaki şeker miktarını azaltır.
KINAKINA: Ateş düşürür. Sıtmayı tedavi eder. Tifoda faydalıdır. İştah açar. Cilt kaşıntılarında faydalıdır.
KİVİ: Bir kivide, bir portakalda olan C vitamininin iki katı vardır. Potasyum bakımından da zengindirler. Sindirimi kolaylaştırır ve kabızlığı önler.
KUŞBURNU: Çok yoğun vitamin zenginliği nedeniyle gözlerin dostudur. Vücuda dirilik sağlar. 100 gram kuşburnunda bir sandık portakala eşdeğer C vitamini vardır. İyi bir raşitizm ilacı, etkin bir kan temizleyicisidir. Güçlü bir kurt düşürücü ve bağırsak yumuşatıcısıdır. Mide kramplarına ve sindirim sistemi zorluklarına karşı faydalıdır. Romatizma ağrılarını gideriyor. Basur tedavisinde iyi sonuç veriyor.
LAHANA: Kansere karşı etkili olduğu bilinen sebzelerin başında gelir. Bol miktarda B, C ve E vitamini, potasyum içerir. Özellikle meme ve rahim kanserine karşı etkilidir. Vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Kandaki şeker miktarını düşürür. Sarılık ve safra kesesi hastalıkları için iyidir. Astıma faydalıdır.
MAYDANOZ: Bir demir deposudur. Genellikle taze yenen maydanozda, kalsiyum, potasyum ve A vitamini vardır. Bir tutam maydanoz, günlük C vitamini ihtiyacının çoğunu karşılar. Böbrekleri çalıştırarak idrar getirir, kan şekerini normal seviyede tutar ve kansere karşı da koruyucudur.
MELEKOTU: Kan dolaşımını düzenler. Terletir. Kurutulmuş melekotu dövülüp başa sürülecek olursa bitleri öldürür. Astım nöbetlerine faydalıdır.
MEYANKÖKÜ: Grip, nezle, anjin ve nefes darlığına faydalıdır. Öksürük ve balgam söktürür. Yüksek tansiyonu düşürür.
MISIR: Yüzde 18.3 gibi yüksek oranda lif içeriyor. Mısırın içeriğindeki yüksek karbonhidrat, enerji seviyenizi yükseltir. İçinde protein, kalsiyum, demir, fosfor, A ve B2 vitaminleri bulunur.
MUZ: Folik asit, potasyum ve B6 vitamini bakımından son derece zengin bir meyvedir. Potasyum krampları önler. Adet sancılarını gidermeye birebirdir.
NAR: Vücudu kuvvetlendirir. İshali keser. Burun poliplerine faydalıdır. Şerit düşürür. Kalbi kuvvetlendirir. Mide, bağırsak hastalığı olanlar, küçük çocuklar ve hamileler fazla kullanmamalıdır.
NOHUT: Vücudu kuvvetlendirir. Anne sütünü arttırır.
ÖKSEOTU: Kalbin atışlarını arttırır. Damar kireçlenmelerinde faydalıdır. Sara ve akciğer kanamalarında kullanılır.
PATATES: Kızarmış yemezseniz kilo aldırmaz. Sindirimi kolaylaştırır, kabızlığı önler. Yorgunluğa karşı birebirdir. Bol miktarda C vitamini ve protein içerir.
PIRASA: İdrar söktürür. Mide rahatsızlığına iyi gelir. Kabızlığı giderir. Basur memeleri için faydalıdır. Böbreklerdeki kum ve taşların düşürülmesine yardımcı olur.
PORTAKAL: Antioksidantlar ile dolu bir meyve. Kanseri önleyici olarak bilinen bütün maddeleri içeriyor. Ayrıca bol miktarda C vitamini içeriyor.
SALATALIK: Salatalığın kendisi ya da suyu cildimizi bir tonik kadar temizler. Salatalık kabızlığı önler, böbrek ve kalp hastalıklarında vücutta biriken suyun atılmasına yardımcıdır.
SALEP: Öksürük ve bronşite faydalıdır. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Zihni çalıştırma gücünü arttırır.
SOĞAN VE SARIMSAK: Yüksek tansiyon ve kalp hastalığı tehlikesini azaltırlar. Soğan, mide kanserine yakalanma riskini; sarımsak da bağırsak kanserine yakalanma riskini azaltıyor. Sarımsağın mayasında bulunan maddeler hücrelerin zarar görmesini önleyerek, vücudu erken yaşlanmaya karşı koruyor. Antibiyotik ve nefes darlığını gideren bileşimler içeren sarımsak bağışıklık sistemini de kuvvetlendiriyor.
SOYA: Uzun yaşamak isteyen herkes mutlaka soya tüketmelidir. Soya, içerisinde östrojen hormonuna benzer işlev gören ve bu hormonun etkilerini sulandıran bir madde içerir ve buda kadın bünyesi için son derece yararlıdır. Çünkü, hücre yenilenmesini hızlandıran östrojen hormonunun aşırı üretimi, göğüs, rahim ve boyun kanserine yakalanma riskini çok arttırır.
TARÇIN: Ruhi sıkıntıları giderir. Sürmenajda faydalıdır. Kalbi kuvvetlendirir. İştah açar, hazmı kolaylaştırır.
TERE: İştah açar. Hazmı kolaylaştırır. Bronşları temizler, öksürük söktürür. İdrar söktürür, böbrekleri ve idrar yollarını temizler.
TON BALIĞI: Çok yağlı olmasına rağmen Omega-3 adlı önemli bir yağ asiti içerir. Bu madde, yüksek tansiyon, kalp çarpıntısı ve şiddetli migren ağrılarına iyi gelir. Ayrıca cilt kuruluğunu ve egzamayı tedavi eder. Ancak taze olarak yenmelidir. Konserve olarak satılan ton balığı yüksek D vitaminin içermekle birlikte Omega-3 yağ asitinden yoksundur.
TURP: Böbreklerdeki mikropları öldürür. Kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur. Karaciğer şişliğini indirir. Sarılıkta faydalıdır. Safra taşlarının düşürülmesine yardımcıdır. Romatizma, siyatik astım ve bronşite faydalıdır.
ÜZÜM: Üzümde bilinen 20 antioksidant var, siyah üzüm ise yeşil üzümden fazlasını içeriyor. Kan yapar, kanı temizler. Yüksek tansiyonu düşürür. Böbreklerdeki kum ve taşların düşürülmesine yardımcı olur. Besleyicidir.
VİŞNE: İshali keser. Ateşi düşürür. İdrar söktürür. Vücuda rahatlık verir.
YENİBAHAR: Damar sertliğini önler. Hazmı kolaylaştırır. Mide ve bağırsak gazlarını giderir.
YOĞURT: Vücudun çeşitli organlarında bulunan bakterilerden bağırsakta barınanları, sindirim sisteminin düzenli çalışması açısından önemlidir. Bu bakteriler, enfeksiyonların ve bulaşıcı bir hastalık geçirirken almak zorunda kaldığımız antibiyotiklerin saldırısına uğrayabilir. Bu da sindirim sistemini harap eder. Yoğurt bu sorunu çözer, azalan bakteri miktarını normal seviyesine getirir ve enfeksiyonları hem önler, hem de onlarla mücadele eder. Bağışıklık sistemini de canlandırır. Kalsiyum oranı sütten fazla olan yoğurdun, protein oranı süte eşittir.
YULAF: Çocukların hazım güçlüklerini giderir. Bedeni ve ruhi yorgunlukları giderir. Kandaki şeker miktarını azaltır.
:YERALMASI: Şeker hastaları için faydalıdır. Besleyicidir. Vücudun direncini arttırır. Kabızlığı giderir.
:ZENCEFİL: İştah açar. Kusmayı önler. Bağırsak bozukluklarını giderir.
ZEYTİN: Zeytinyağı, safrayı artırır. Karaciğeri çalıştırır. Karaciğer ağrılarını keser. Sarılıkta faydalıdır. Yaprak ve kabukları yüksek tansiyonu düşürür. Kandaki şeker miktarını düşürür. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur.
Untitled Document
KAN GRUPLARINA GÖRE BESLENME
Yapılan son araştırmalar kan gruplarıyla beslenme arasında bir ilişki olabileceğini ortaya koyuyor. Bir kan grubu için kötü olan yiyecek başka bir kan grubu için iyi olabiliyorlar. Araştırmacılar ayrıca niçin bazı insanların daha çabuk kilo aldıklarını da ortaya çıkarıyorlar. İşte kan grupları ve beslenme düzenleri:
0 GRUBU
Yemeniz gerekenler: Et, protein yönünden zengin yiyecekler.
Yememeniz gerekenler: Buğday ve diğer tahıllar.
Yapmanız gereken egzersizler: Herhangi bir aerobik programı.
Sağlık riskleri: Ülser, mafsal iltihabı.
A GRUBU
Yemeniz gerekenler: Sebzeler, karbonhidratlı yiyecekler.
Yememeniz gerekenler: Et ve yağ.
Yapmanız gereken egzersizler: Yürüyüş, yoga, meditasyon.
Sağlık riskleri: Kanser ve kalp krizi.
B GRUBU
Yemeniz gerekenler: Et, sebze ve süt ürünleri.
Yememeniz gerekenler: Özellikle yememeniz gereken yiyecek yok. Aşırıya kaçmamak şartıyla her şeyi yiyebilirsiniz.
Yapmanız gereken egzersizler: Yüzme ve yürüyüş.
Sağlık riskleri: Sinirsel rahatsızlıklar.
AB GRUBU
Yemeniz gerekenler: A ve B gruplarındaki yiyecekler sizin için de geçerlidir.
Yememeniz gerekenler: A ve B gruplarındaki yiyecekler.
Yapmanız gereken egzersizler: Rahatlatıcı, gevşetici hareketler.
Sağlık riskleri: Bağışıklık sisteminiz çok güçlü.
|
|
 |
|